NAFAKA NEDİR?
Haziran 23, 2023CEZA HUKUKU
Eylül 25, 2023Medeni Kanununun 169. maddesine göre;
‘’boşanma ve ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır.’’
Maddeden de anlaşılacağı üzere tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası sürerken eşin ve çocuğun yaşam standartlarının korunması amacıyla bu süreçte maddi anlamda zorluğa düşecek eş için hakimin alabileceği geçici önlemlerden birisidir. Tedbir nafakası dava tarihinden itibaren başlar ve karar kesinleşene kadar devam eder. Bu nafaka, her ay eşe belirli koşullarda ödenmektedir. Tedbir nafakasının miktarının belirlenmesi ise hakimin taktir yetkisi içerisindedir, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırmasını yaptıktan sonra nafaka ödenecek olan eşin barınma ve geçim için gerekli olan ihtiyacına ve nafaka ödemekle yükümlendirilecek eşin ödeme gücüne göre karar verilecektir.
Hakim, tedbir nafakasına ayrılık veya boşanma davasının açılmasından sonra ‘’ara karar’’ ile hükmeder. Dolayısıyla davanın sürdüğü süreçte tedbir nafakası istemi herhangi bir aşamada talep edilebilir veya hakim re’sen hükmedebilir. Dava açıldıktan sonra verilen tedbir nafakası kararı da davanın açılış tarihinden itibaren geçerli olmak üzere verilecektir.
TEDBİR NAFAKASINI KİM TALEP EDEBİLİR?
medeni kanunda tedbir nafakası talep etme hakkı iki tarafa da tanınmıştır, kadın erkek ayrımı yoktur. Ayrıca iştirak nafakasının aksine hakimin re’sen göz önünde bulundurması gereken hususlardan birisi olduğu için talep edilmese de hakim tedbir nafakasına hükmedebilir.
Ancak uygulamada tedbir veya iştirak nafakasının kocaya ödenmesi gibi bir duruma fazla rastlanmamaktadır. Nitekim Yargıtay 2.HD 7.6.2004 günlü 6597/7035 sayılı kararında ‘’koca çalışabilecek durumdaysa, çalışmasına engel fiziksel bir hastalığı yoksa yararına tedbir nafakası verilemez’’ denilmektedir.
TEDBİR NAFAKASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR Mİ?
Yargılama devam ederken nafaka yükümlüsünün veya nafaka ödenen eşin durumunda bir değişiklik olması, yani yeni bir bilginin elde edilmesi ile verilen tedbir nafakası kararı geçici olması sebebiyle kaldırılabilir, değiştirilebilir veya arttırılabilir. Örneğin yargılama sürecinde işten ayrılan nafaka yükümlüsünün bu yeni durumu değerlendirilerek yeni bir tedbir nafakası miktarının belirlenmesi gerekecektir.
TEDBİR NAFAKASINDA KUSUR ÖNEMLİ MİDİR?
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2.11.2011 günlü 2011/2-533 esas, 2011/670 karar sayılı hükmünde; “hâkimin davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri, bu konuda talebin varlığı aranmaksızın, resen alması gerekir. Bu geçici önlemlerden birisi de tedbir nafakasına hükmedilmesidir. Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (re’sen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren, karar kesinleşinceye kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla, tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Bu aşamada tarafların kusur durumu belirlenmediğine göre verilecek kararda kusur bir ölçüt olarak alınamayacağı gibi, sonuçta nihai karar verilirken kusur durumunun belirlenmiş olması da tedbir nafakasının kaldırılmasını ya da ödenenlerin geri alınmasını gerektirmez. Zira tarafların “kusur durumu” hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili unsur değildir. Dahası kanunda, hâkimin geçici bir önlem olarak tedbir nafakasına hükmedebilmesi için, tarafların kusurlu olup olmamaları bir unsur olarak yer almamakta; hangisinin daha az ya da çok kusurlu olduğunun belirlenmesi yönünde bir koşul da öngörülmemektedir” denilmektedir.
Görüldüğü üzere tedbir nafakasına hükmedilirken hakim kusur durumunu göz önünde bulundurmayacaktır. Tam kusurlu olan tarafa dahi tedbir nafakasına hükmedilebilir.
TEDBİR NAFAKASI İCRAYA KOYULABİLİR Mİ?
Ara kararla hükmedilecek olan tedbir nafakası ilam niteliğinde değildir dolayısıyla nafakayı ödemekle yükümlendirilen eş ödemeyi yerine getirmezse tedbir nafakası ilamlı icraya konu edilemeyecektir. Ancak ilamsız icra yoluna başvurulabilir. Lehine tedbir nafakasına hükmedilen taraf mahkemenin tensip zaptının onaylı örneği ile icra müdürlüklerine başvurabilir ve icra takibini başlatabilir. yargılama sırasında ara karar ile verilen tedbir nafakasının tahsili için her icra dairesine başvurulabilmesi mümkündür.
Ayrıca tedbir nafakası yükümlüsüne karşı geçmiş 3 ayın ödenmemiş nafakaları ile sınırlı olmak üzere icra ceza mahkemesinde şikayetçi olarak İcra İflas Kanunu madde 344 uyarınca tazyik hapsi ile cezalandırılmasını da talep edilebilir.
Tedbir nafakasına ilişkin zamanaşımı 10 yıldır.
TEDBİR NAFAKASININ SONA ERMESİ
Tedbir nafakasının bir önlem mahiyetinde olması sebebiyle ayrılık veya boşanma davası sona erdiğinde yine mahkemece kaldırılacaktır. Dava sonucunda verilen karar ne yönde olursa olsun ödenen tedbir nafakasının iadesine karar verilmeyecektir.
Lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş olan taraf dava sona erdiğinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakası şeklinde, eğer çocuk varsa aynı şekilde iştirak nafakası olarak devam etmesini dava dilekçesinde talep edebilir.
Tedbir veya iştirak nafakası alan çocukların 18 yaşını doldurup ergin hale gelmeleri halinde de nafaka borcu sona erecektir.
nafaka borçlusu veya alacaklısının ölmesi de borcu sona erdiren sebeplerden birisidir, mirasçılara intikal etmez.