Ceza hukuku, kişi hakkında işlemiş olduğu haksızlıktan dolayı cezai yaptırım uygulanabilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığını ortaya çıkaran hukuk dalıdır. Suç, bir haksızlıktır ancak her haksızlık bir suç değildir. Karşılığında yaptırım öngörülmüş olan haksızlıklar, suçtur. Kişilerin suç işlemeleri durumunda uygulanacak olan cezalar ve yaptırımlar bu hukuk dalında belirlenir.
CEZA HUKUKU KAÇA AYRILIR?
Ceza hukuku genel ve özel olmak üzere ikiye ayrılır. Ceza hukuku genel ilkeleri, ceza hukukunun temel ilkelerini ve hangi suçların hangi cezalar ile sonuçlanacağını yani genel kurallarını inceler. Ceza özel hukuku ise kişinin işlediği suçun sınırlarını ve diğer suçlardan ayrılan yönleri ile cezanın artırılıp azaltılacağı vb. durumları inceler. Ceza özel hukuku, suçun işlendiği alanlara göre değişebilir. Örneğin; ekonomik suçlar, narkotik suçları, vergi suçları gibi farklı suç alanları vardır.
765 s. (mülga) TCK, m. 10: Türk Ceza Kanununun diğer hükümleri, diğer kanunlarda yer alan suç tanımları bakımından, bu kanunlarda aksine hüküm bulunmadığı takdirde uygulanır. 5237 sayılı TCK, m. 5: Türk Ceza Kanununun genel hükümleri, diğer kanunlarda yer alan suç tanımları ile ilgili olarak da uygulanır.
Ceza Hukuku doğrultusunda suçun kapsam ve niteliğine göre kovuşturmayı gerçekleştiren Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesi davayı değerlendirdikten sonra suçun olduğuna kanaat getirirlerse hapis cezası, para cezası ya da güvenlik tedbirleri olarak üç tür karar vermektedir.
CEZA HUKUKU HANGİ DAVALARI KAPSAR?
Ceza hukuku, birçok farklı suç türünü kapsar. Örneğin;
- Cinayet
- Hırsızlık
- Dolandırıcılık
- Uyuşturucu Ticareti
- Kasten Yaralama
- Hakaret
- Tehdit
- Şantaj, Mala Zarar Verme
- Basit Ve Nitelikli Hırsızlık
- Cinsel Taciz
- Cinsel Saldırı
- Dolandırıcılık
- Yağma
- Taksirle Adam Öldürme
- Taksirle Yaralama
- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
- Kişisel Verilerin Kaydedilmesi
- Vergi Suçları
- Israrlı Takip Suçu Hileli Ve Taksirli İflas Suçu
- Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
- Resmi Ve Özel Belgede Sahtecilik Suçları
- Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma
- Müstehcenlik
- Bilişim Sistemine Girme
- Göçmen Kaçakçılığı
- İftira
CEZA HUKUKUNUN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Ceza hukukunun özellikleri şunlardır:
- Toplumun genel çıkarlarına yönelik bir hukuk dalıdır. Dolayısıyla da bir kamu hukuku dalıdır.
- Devletin suç işleyen kişilere uygulayabileceği cezaları belirler. Bu sebeple normatif bir yapıdadır. Dogmatik, ahlaki ve normlara dayanan hukuk kurallarının aksine, yürürlükte olan kanun maddelerine uygun şekilde hukukun uygulanması sağlanır.
- Suç işleyen kişilere uygulanacak ceza ve yaptırımları belirler. Ceza hukuku, suçun ve cezanın kanuna bağlı olduğu bir yapıya sahiptir. Kanunsuz suç ve ceza olmaz. İşbu kanunların değişikliğe uğraması halinde ise suç ve cezalar da değişir.
- Sosyal kontrol mekanizmaları düzeni sağlamada yeterli değildir, müeyyideleri yoktur. Ceza hukukunun diğer hukuk dallarından farkı kuralları ihlal edildiğinde uygulanan müeyyidenin ceza veya güvenlik tedbiri olmasıdır.
CEZA HUKUKUNUN İLKELERİ NELERDİR?
1-Suç ve Cezada Kanunilik İlkesi (Yasallık İlkesi) : Ceza hukukunun güvence fonksiyonudur. Suç adı verilen insan davranışının ve bunun karşılığında uygulanacak yaptırımın ancak kanun ile belirlenmesini öngören bir ilkedir. [1]
Türkiye Cumhutiyeti Anayasası’nın 38. maddesine göre;
“kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.”
Türk Ceza Kanunun 2. Maddesine göre ise;
“Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi
Madde 2- Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.”
Dolayısıyla da suç ve cezada kanunilik ilkesi, Anayasa ve Türk Ceza Kanununda belirtilen ve tüm ceza soruşturma ve konuşturmalarının bu düzenlemeler kapsamında yürütülmesinin gerektiği, dayanağını hukuk devleti kavramından alan en temel ceza hukuku ilkelerinden biridir. Bu ilke ceza hukuku ile ilgili olarak birçok kuralı da beraberinde getirir. Ceza hukukunda kanunsuz suç ceza koyulamaz ilkesinden hareketle;
- Kanunun açık suç saymadığı bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez; suç sayılan fiillere karşı da yazılı cezalardan başka ceza verilemez.
- İdarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza konulamaz.
- Ceza kanunlarının geçmişe yürütülmesi yasağı sonuçlarına ulaşılabilir.
- Kıyas, normun içinde olmayanı norma dahil etmektir. Kanunda verilen kelimenin anlamının dışına çıkmaktır. Yani Ceza hukuku alanında kıyas yapılamaz.
2-Kusursuz Ceza Olmaz İlkesi: Ceza hukukuna göre kusur demek yasal olarak suç sayılan bir fiili bilerek ve isteyerek işlemektir. Ancak kusur yeteneği bulunan kimselerin cezai sorumluluğu vardır; dolayısıyla ayırt etme gücüne sahip olmayan kişilerin cezai sorumluluğu yoktur çünkü kanunda suç olarak düzenlenmiş fiilleri bilerek ve isteyerek işleyemeyecekleri kabul edilir. Kusursuz yapılan bir eylem ise cezalandırılamaz.
3-Cezaların Şahsiliği İlkesi: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 20. maddesinin 1. Fıkrasına göre: “Ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.” Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır. Cezaların şahsiliği ilkesinin bulunmasındaki amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla, kişinin başkasının yaptığı eylemden sorumlu tutulmamasıdır.
4- Hukuk Devleti İlkesi: Hukuk devleti, devletin organlarının faaliyetlerini anayasa ve kanunlar çerçevesinde yürütmesi, yani hukuka bağlı olmasıdır. Bu sayede, adalet ve güvenlik sağlanmış, insan hakları gerçekleşmiş olur.
5-Hümanizm (İnsancıllık) İlkesi: Ceza Hukuku ilkelerinden biri olan hümanizm ilkesi, insanlar ne kadar ağır suçlar işlerlerse işlesinler verilecek cezaların insancıl kurallar içinde gerçekleşmesini sağlar. Örneğin Türkiye Cumhuriyetinde idam cezası 1984’den beri uygulanmamakla beraber 2004’de kaldırılmıştır. Aynı şekilde hümanizm ilkesi kapsamında Türkiye Cumhuriyeti “İşkenceye Karşı Sözleşme”yi 1988 yılında kabul etmiş, Anayasa ve Ceza Kanunu’nda işkenceyi yasaklamıştır.
6-Belirlilik ilkesi: Ceza hukukunda belirlilik ilkesi, kişinin hangi fiillerin suç olduğunu önceden bilmesini ve ceza yasasının açık ve net olmasını gerektirir. Kanun hükümlerinin tanımları belirli olmalı, yani açık ve net bir nitelik göstermeli, farklı anlamlara gelen, belirsiz terimler kullanılmamalıdır. Buna göre belirlilik ilkesi; kanun koyucunun cezasını belirlediği bir davranışın koşullarını idari makamlara bırakarak, “beyaz hüküm”, ‘’çerçeve kanun’’ veya “açık ceza normu” niteliğinde düzenlemeler yapmasına engel olmaktadır.
7-Şüpheden sanık yararlanır( in dubio pro reo) ilkesi: Maddi olay bakımından ispatın ölçütü, hakimin/ mahkemenin şüpheyi yenerek vicdani kanaate ulaşmasıdır. Eğer bu şüphe yenilmezse ve dolayısıyla vicdani kanaate ulaşılmazsa, ihtimale, tahmine veya varsayıma dayanarak karar vermek mümkün olmadığından, şüpheden sanık yararlanır (in dubio pro reo) ilkesi devreye girmektedir. [2]
8-Masumiyet/Suçsuzluk karinesi: Temel anlamıyla kişinin suçlu olduğuna dair somut bir kanıt olmadan suçlanamayacağı anlamına gelir. Nitekim Türk Anayasası madde 38/4’e göre; ‘’Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.’’ Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 6. maddesinin 2. fıkrasında ‘Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.’ diyerek masumiyet karinesinin (suçsuzluk ilkesinin) temelini atmıştır. Kişiler, suç işledikleri kesinleşmediği sürece hükümlü sıfatı ile değerlendirilemezler.
9-Ceza davasının kamusallığı ilkesi: Kamusallık esası suçun soruşturmasındaki kişisel yararı değil, kamu yararını dikkate alır. Bu nedenledir ki kural olarak diğer başka kişilerin ya da suçtan zarar görenin talepte bulunmasına gerek olmadan, ceza soruşturması sürmekte ve kamu davası açılmaktadır. Hatta mağdurun yararına olmadığı durumda bile, mağdur karşı çıksa dahi ceza soruşturması yürümekte ve kamu davası açılmaktadır. [3] Özetle ceza davasının kamusallığı ilkesi; kamu makamı ile soruşturma ve kovuşturmanın başlatılması ve devamında yine kamu makamı ile yürütülmesi anlamına gelir.
10-Çelişmeli muhakeme ilkesi: Silahların eşitliği ilkesi kısaca; bir davaya taraf olan kimse ile davanın diğer tarafı arasında eşitsizlik olmaksızın iddialarını mahkemeye sunabilme konusunda makul olanaklara sahip olmasıdır [4]
Anayasa Mahkemesi verdiği kararda silahların eşitliği ilkesini, “Silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması, taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin, iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir.” şeklinde tanımlanmaktadır.
CEZA HUKUKU AVUKATI NE İŞ YAPAR?
Avukat, hukuki konularda veya anlaşmazlıklarda hukuka uygun çözüm sunan; sorunları hukuki yollardan çözmek için kişi ya da kişileri yargı organları, özel ve tüzel kurullar, kuruluşlar ve kurumlar nezdinde temsil eden meslek sahibidir.
Ceza avukatı, soruşturma aşamasında şüpheli adına, kovuşturma aşamasında ise sanık adına mahkemelerde savunma yapan, dosyayı takip eden kişidir. Müvekkilinin yargılandığı suç kapsamında suçlu bulunmaması için gerekli delilleri ilgili mercilere sunar. Sanık müdafii olarak ifade edilir. Aynı zamanda soruşturma aşamalarında şikayetçi, kovuşturma aşamalarında müşteki vekili olarak davayı takip eder; süreç boyunca müvekkili için usul ve esas açısından gerekli olan her türlü işlemi yapar. Kanunda suç olarak görülen bir fiili işleyen kişi, soruşturma aşamasında savunma hakkı elde eder. Savunma hakkı, ceza avukatının görevine işaret eder.
Kural olarak hukukumuzda kişilerin veya tarafların vekil ile temsil edilmesi sorumluluğu yoktur ancak eğer bir ceza davası ile karşı karşıyaysanız veya kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacaksanız bir ceza avukatına ihtiyacınız olabilir. Ceza avukatı size yasal danışmanlık sağlayabilir, şikayetiniz kapsamında dosyanızı takip edebilir veya savunmanızı güçlendirebilir. Bir ceza avukatı en iyi sonucu hedeflemeli, detaya hakim ve titiz olmalıdır.
CEZA HUKUKU AVUKATI HANGİ DAVALARA BAKAR?
Ceza hukuku avukatı Ağır Ceza Mahkemesinde ve Asliye Ceza Mahkemesinde görülen tüm davalara bakabilmektedir. Ülkemizde her ne kadar ‘ağır ceza avukatı’ veya ‘ceza avukatı’ gibi kavramlar kullanılıyor olsa da söylemek gerekir ki hukuk sistemimiz böyle bir ayrıma yer vermemektedir. Ancak avukatlar belirli davalarla ilgilenerek istediği alanlarda ihtisaslaşabilmektedir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda Yer Alan;
- Yağma (m. 148),
- İrtikâp (m. 250/1 ve 2),
- Resmî belgede sahtecilik (m. 204/2),
- Nitelikli dolandırıcılık (m. 158),
- Hileli iflâs (m. 161) suçları,
- Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeler hariç),
- Terörle Mücadele Kanununun Kapsamına Giren Suçlar Dolayısıyla Açılan Davalar,
- Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis,
- Müebbet Hapis ve
- On Yıldan Fazla Hapis Cezalarını Gerektiren Suçlarda, ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
Ağır ceza mahkemesinde yargılaması sonununda kişiler beraat kararı alabileceği gibi hürriyeti bağlayıcı çok ciddi cezalar da alabilmektedir. Bu da kişilerin aylarca hatta yıllarca toplumdan ve ailelerinden uzak kalmasına sebebiyet verir. Bu sebeple Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanan sanıklar hakkında isnat edilen suçlamaların bertaraf edilmesi veya mümkün olduğu oranda en aza indirilmesi gerekmektedir. Ağır ceza avukatı burada devreye girecektir.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda Yer Alan;
- İhale dahilinde borç, senet ve alacak davaları.
- Uyuşturucu davaları.
- Taksirle adam yaralama suçları.
- Kasten adam yaralama davaları.
- Cinsel taciz ve saldırı suçları.
- Bireyin özgürlüğünü kısıtlayan, huzurunu bozan suçlar.
- Konut dokunulmazlığının ihlali suçları.
- Hakaret davaları.
- Gasp ve hırsızlık davaları.
- Bir mala kasten veya istemeden zarar vermeye yönelik suçlar.
- Senedi kötüye kullanma.
- Dolandırıcılık davaları.
- Karşılıksız yaralanma suçları.
- Herhangi bir suç unsuru taşıyan eşyayı alma, satın alma ve bulundurma suçları.
- Tehlike arz eden hayvanları serbest bırakma suçu.
- Çevre kirliliği suçu.
- İmar kirliliği suçu.
- Gürültü kirliliği suçu.
- Trafikte işlenilen güvenliği tehlikeye atma suçu.
- Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu.
- Usulsüz biçimde cenaze gömülme işlemleri suçu.
- Mühür bozmaya ilişkin suçlar.
- Sahte para suçu.
- Mühürde ve imzada sahtecilik suçu.
- Resmî belgelerin farklı nedenle taksirli veya kasti olarak gizlenmesi suçu.
- Suç teşkil eden hallerde bulunma ve bu işlemlerde suçluyu ve yapılacak suçun övülmesine ilişkin suçlar.
- Kumar oynanması ve oynatılması suçu.
- Kumar oyunları için yer temin etme suçu.
- Fuhuş suçu.
- Halkı kin ve tahrike yönlendirme suçları Asliye Ceza Mahkemesinde görülür.
Asliye ceza mahkemesi diğer kanunlarla başka mahkemelerin görevli olmadığı bütün davalara ve işlere bakar.
CEZA AVUKATI KİMİ SAVUNUR?
Ceza avukatı, ağır ceza mahkemesi ve sulh mahkemesi üzerinden suçlu ya da mağdur olan müvekkilinin, kanunlar üzerindeki özgürlük haklarını savunmakla yükümlüdür. Bu alanda avukatın müvekkilinin delil, dosya, tutuklanma ya da mahkemede savunulma hizmetlerini kapsayacak geniş bir hukuki görevi vardır.
CEZA AVUKATININ GÖREVİ NEDİR?
Ceza Avukatı, ceza soruşturma ve kovuşturma aşamalarında sanık veya mağdur/müştekilere maddi gerçeğin ortaya çıkarılması konusunda hukuki destek vermek görevini edinmiştir.
ANKARA CEZA AVUKATI
HDY Hukuk, hukuki her konuda danışmanlık vermekte olup işine uzman avukat kadrosu ile devam etmektedir. Ofisimiz Ankara’da yer almakta olup alanında uzman ve deneyimli ceza hukuku avukatı kadrosu ile ülkenin her yerine hukuki danışmanlık vermektedir. Ceza soruşturması ve kovuşturması sürecinin her aşamasında uzman kadromuz gerekli olan tüm adımları atacaktır.
Kaynakça
[1] Artuk,Mehmet Emin/Gökcen, Ahmet/ Yenidünya,A, Caner, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Turhan Yayınevi, 3. Bası, Ankara 2007, s.112.
[2] Dr.Doğan Gedik , Ceza Muhakemesinde Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi, Adalet Yayınevi, 2.Bası
[3]TURHAN, sh.20 vd. ; ERTEM, sh.31
[4]https://inhak.adalet.gov.tr/Resimler/Dokuman/10122019113922adil_yargilanma.pdf