HdyHukukSATIŞ SÖZLEŞMESİ

Temmuz 11, 2024

1. SATIŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Satış sözleşmesi, taraflardan satıcının bir malı veya hizmeti, diğer tarafın da yani alıcının da buna karşılık belirli bir bedel ödeyerek satın aldığı ve bu doğrultuda karşılıklı hak ve yükümlülüklerin belirlendiği bir hukuki anlaşmadır. Satış sözleşmesi, ticari ilişkilerde sıkça kullanılan ve Türk Borçlar Kanunu’nda ayrıntılı olarak düzenlenmiş bir sözleşme türüdür.

Satış sözleşmesinin konusunu taşınır mallar, taşınmaz mallar ve devredilebilen haklar oluşturmaktadır.

Türk Borçlar Kanunu’nun 207. Maddesine göre,

“Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.

Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.

Yarar ve hasar durumu ise yine aynı kanunun 208. Maddesinde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun yarar ve hasar başlıklı maddesine göre,

“Kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, taşınmaz satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya aittir.

Taşınır satışlarında, alıcının satılanın zilyetliğini devralmada temerrüde düşmesi durumunda zilyetliğin devri gerçekleşmişçesine satılanın yarar ve hasarı alıcıya geçer.

Satıcı alıcının isteği üzerine satılanı ifa yerinden başka bir yere gönderirse, yarar ve hasar, satılanın taşıyıcıya teslim edildiği anda alıcıya geçer.”

2. SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN ESASLI UNSURLARI NELERDİR?

Satış sözleşmesinin esaslı unsurları taraflar, konu yani mal, bedel ve tarafların anlaşmasıdır. Bu sayılan unsurların eksikliği halinde satış sözleşmesi geçerliliğini yitirecektir. Satış sözleşmesinin esaslı unsurlarına detaylıca değinmemiz gerekirse;

  • Taraflar: Satıcı ve alıcı olarak bilinen taraflar, sözleşmeye katılan kişilerdir. Satıcı, malı veya hizmeti sunan tarafken, alıcı da karşılığında belirli bir bedel ödeyerek bu malı veya hizmeti satın alan taraftır.
  • Konu: Sözleşmenin konusu, belirli bir malın (taşınır veya taşınmaz) veya belirli bir hizmetin satılmasıdır.
  • Bedel: Alıcı tarafından satıcıya ödenecek olan karşılıktır.
  • Tarafların Anlaşması: Tarafların özgür iradeleriyle sözleşmeyi yapmış olmaları gerekmektedir. Tarafların karşılıklı rızası, sözleşmenin geçerliliği ve tarafların haklarının korunması açısından kritik öneme sahiptir.

3. SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI NELERDİR?

Satış sözleşmesinde öncelikle esaslı unsurlarda bir eksiklik olmamalıdır. Bunun yanında sözleşme, emredici kurallara, ahlaki normlara ve kamu düzenine bir aykırılık içermemelidir aksi halde yapılan sözleşme kesin hükümsüzdür.

Satış sözleşmeleri genel olarak herhangi bir şekle bağlı değildir ve yazılı olarak yapılmasına da gerek yoktur. Ancak bazı durumlarda resmi şekil şartı gerekmektedir. Örneğin taşınmaz satışı ve vaadi sözleşmelerinde resmi şekil şartı geçerlidir. Bu yüzden şekil ve geçerlilik şartları sözleşme özelinde yorumlanmalıdır.

4. SATIŞ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ NEDİR?

Satış sözleşmeleri, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler arasındadır. Bunun yanında satış sözleşmeleri, ani edime bağlı ve rızai sözleşmeler arasındadır.

5. SATIŞ SÖZLEŞMESİNDE İSPAT YÜKÜ

Satış sözleşmesinde ispat yükü konusunda ise Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/3992 E. 2021/9391 K. Sayılı kararına göre,

“Satış sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 207 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK m. 207/2 hükmü gereği, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Aynı anda ifa kuralının iki işlevi vardır. Birincisi taraflara, karşı tarafın kendi edimini teklif etmeden kendisinden ifa talep edemeyeceğini ileri sürerek ifadan kaçınma (ödemezlik defi) imkanı sağlaması; ikincisi ise edimlerin aynı anda ifa edildiği karinesini oluşturmasıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesine göre; kanunda aksi öngörülmüş olmadıkça, herkes hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İfa, borçluyu kurtaran bir olay olduğu için uyuşmazlık halinde bunun ispatı borçluya düşer.

Yasal olay karinesi, belirli bir hukuksal sonucun doğumu için varlığı gerekli olumlu veya olumsuz olayın gerçekleşmiş olduğunun, var olduğu anlaşılan fakat bir hukuksal sonuçla ilgisi olmayan başka bir olaydan çıkartılmasına olanak veren bir yasa kuralıdır (Prof. Dr. Bilge Umar, Prof. Dr. Ejder Yılmaz; İspat Yükü, 1980 Büyükçekmece; s.167 dipnot 14’te yer alan yazarlar). Yukarıda bahsedilen, TBK’nın 207.maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kanuni karine gereği, malın alıcıya teslimi ile birlikte, bedelinin peşin olarak satıcıya ödendiği kabul edilir. Satıcı tarafından dava dilekçesinde, taraflar arasındaki dostluk münasebeti ve itimat nedeni ile davalıdan peşin para almadığı satışın veresiye yapıldığı ileri sürülmüş, fakat buna ilişkin örf adetten veya bir sözleşmenin mevcudiyetinden söz edilmemiş ise; bu durumda taraflar arasında, satışın ne şekilde yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunduğundan; veresiye sattığını iddia eden davacının malları davalıya veresiye sattığını ve parasının ödenmediğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında satışın veresiye yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoksa, alıcının satış bedelini sonradan ödediğini ispat etmesi gerekir.”

6. SATIŞ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLI ALACAK DAVASI VE ZAMANAŞIMI

Borçlu tarafın sözleşmedeki edimini hiç ifa etmemesi ya da gerektiği gibi ifa etmediği durumlarda alacaklı taraf seçimlik haklarını kullanarak borçlu tarafa karşı bir alacak davası açabilmektedir.

Alacak davalarında zamanaşımı 10 yıldır. Zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu’nda açıkça düzenlenmiş olup ilgili kanunun süreler başlıklı 146. Maddesine göre,

“Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.”

https://hdyhukuk.com/wp-content/uploads/2024/10/hdyhukuk-logo.png

Avukat ve Uzman Arabulucu olan Hande Deniz YILDIRIM tarafından Ankara Çukurambar’da kurulmuş olup yurt içinde ve yurt dışında birçok gerçek ve tüzel kişiye yasal danışmanlık ve arabuluculuk hizmeti vermektedir.

Kızılırmak mah. 1450 Sk. Ulusoy Plaza Kat:2 No:9/8 Çankaya/ANKARA
+90 544 644 92 20
info@hdyhukuk.com

HDY Hukuk & Danışmanlık © Tüm hakları saklıdır.
Yasal Uyarı: Bu web sitesi, ilgili mevzuattaki meslek kurallarına ve reklam yasağına tabiidir. Site, logolar, yazılan içerikler; reklam ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Web sitesinde yer alan bilgiler, hukuki mütalaa veya tavsiye niteliğinde değildir.