1. GENEL OLARAK
Sosyal medya platformları günümüzde milyonlarca insanın günlük yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak, bu platformlarda insanların kişilik haklarına yönelik çeşitli ihlaller sık sık karşılaşılan bir sorun haline gelmiştir. Tehdit, hakaret, iftira gibi davranışlar, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili maddeleri kapsamında suç teşkil edebilir. Bu tür ihlaller, bireylerin itibarını zedelediği gibi; duygusal ve psikolojik zararlara neden olabilir ve hatta fiziksel güvenliklerini tehlikeye atabilir. Sosyal medya üzerinde gerçekleşen kişilik hakları ihlalleri, sadece bireylerin değil, toplumun da huzurunu ve güvenliğini tehdit eden ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, bu tür ihlallerin önlenmesi ve hukuki yollarla gereken cezanın ve diğer tedbirlerin uygulanması son derece önemlidir.
2. SOSYAL MEDYADA HAKARET
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi, hakaret suçunu düzenlemektedir. Sosyal medya platformları, anonimlik ve geniş erişim imkanı gibi özellikleriyle, maalesef hakaret suçlarının işlenmesine kolaylıkla olanak sağlayabilmektedir. Birçok insan, sosyal medyayı düşünmeden ve kontrolden çıkarak; başkalarını küçümseyici, aşağılayıcı veya incitici ifadeler kullanarak hedef alabilmektedir.
Sosyal medya aracılığı ile gerçekleştirilen kişilik hakkı ihlallerinin büyük bir kısmı şeref ve haysiyete yönelik olup; bu saldırılar kişiyi küçük düşürmek, aşağılamak, onu hedef göstermek vb. saiklerle gerçekleştirilmektedir. Sosyal medya platformlarında hakaret, yazılı mesajlar, yorumlar, resimler, videolar veya ses kayıtları gibi çeşitli formatlarda gerçekleşebilir. Özellikle anonim hesaplar veya sahte profiller aracılığıyla yapılan hakaretler, mağdurun kimliğinin belirlenmesini zorlaştırabilir ve bu da suçun işlenmesini daha kolay hale getirebilir.
Sosyal medyada yapılan hakaretler, sadece bireyler arasındaki çatışmaları körüklemekle kalmaz, aynı zamanda toplumda da olumsuz bir etki yaratır ve dijital ortamın güvenliğini tehdit eder.
3. SOSYAL MEDYADA TEHDİT
Sosyal medyada tehdit, bir kişinin fiziksel veya psikolojik bütünlüğünü tehlikeye atan veya ona zarar vereceğini ima eden sözler veya eylemlerdir. Bu tehditler genellikle ciddi ve inandırıcı bir biçimde dile getirilir ve kişinin güvenliğini tehlikeye atar. Sosyal medya platformlarında tehdit, yazılı mesajlar, videolar, ses kayıtları veya görseller aracılığıyla gerçekleştirilebilir.
Türk Ceza Kanunu m. 106/1 de yer alan “(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. “ ifadeleri ile tehdidi suç olarak tanımlar ve bu kapsamda tehdit içeren iletiler ise sosyal medyada da ciddi sonuçlar doğurabilir. Örneğin, bir kişinin ölümle veya ciddi bir zararla tehdit edilmesi, onun hayatını veya güvenliğini tehlikeye atar ve TCK kapsamında da bir suç teşkil eder.
Sosyal medyada yapılan tehditler, sadece bireyler arasındaki çatışmaları değil, aynı zamanda toplumsal huzuru da tehlikeye atabilir. Bu nedenle, tehdit içeren her türlü ifade ciddiye alınmalı ve gerekli hukuki adımlar atılmalıdır.
4. SOSYAL MEDYADA SAHTE HESAP
Günümüzde sosyal medyada sahte hesap açmak ve bu hesaplar aracılığıyla suç işlemek oldukça yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle TCK’nin aşağıdaki maddeleri sahte hesaplarla işlenen suçları kapsayabilir:
- Kişisel Verilerin İhlali (TCK 135): Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, ifşa edilmesi veya kullanılması suç teşkil eder. Sahte hesaplar aracılığıyla başka bir kişinin kişisel verilerini elde etmek veya ifşa etmek bu suçun bir türü olabilir.
- Dolandırıcılık (TCK 158): Bir kişiyi aldatarak haksız kazanç elde etmek suçtur. Sahte hesaplarla başkalarını kandırarak maddi veya manevi bir menfaat elde etmeye çalışmak bu suça örnek olabilir.
- İftira (TCK 267): Bir kişinin onurunu zedeleyici veya itibarını sarsıcı yalan beyanlarda bulunmak suçtur. Sahte hesaplar aracılığıyla başka bir kişiyi iftira etmek veya ona zarar verici yalanlar yaymak bu suça örnektir.
- Suç Uydurma (TCK 268): Başka bir kişiyi kasten suçlamak veya ona isnat edilen bir suçu uydurmak suçtur. Sahte hesaplarla suç işlendiğini ima etmek veya başka bir kişinin adına suç işlemek de bu suçun bir türü olabilir.
Bu suçlar, sosyal medya üzerinden sahte hesaplar açarak işlenen eylemleri kapsayabilir ve TCK uyarınca ciddi ceza ve yaptırımlara tabi tutulabilir. Bu nedenle, sosyal medyada sahte hesaplarla suç işlemenin ciddi hukuki sonuçları olabilir ve bu tür eylemlerden kaçınılması önemlidir. Aynı zamanda başkalarının rızası ve bilgisi dışında bu kimselerin fotoğraf, görüntü, isim gibi kişisel bilgi ve verilerini kullanarak sahte hesaplar açmak da ayrıca TCK hükümlerince suç teşkil etmektedir.
5. SOSYAL MEDYADA TACİZ VE MÜSTEHCENLİK
Sosyal medyada taciz ve müstehcenlik genellikle çeşitli şekillerde gerçekleşebilir:
İstenmeyen Mesajlar ve Yorumlar: Bir kişi sürekli olarak bir başkasına cinsel içerikli mesajlar gönderiyorsa veya müstehcen içerikli yorumlar yapıyorsa, bu taciz veya müstehcenlik olarak kabul edilebilir.
Müstehcen Fotoğraf veya Videoların Paylaşılması: Bir kişi, başka birinin rızası olmadan cinsel içerikli fotoğraf veya videolarını sosyal medya üzerinde paylaşıyorsa, bu müstehcenlik suçunu oluşturabilir.
Kişisel Verilerin İhlali: Bir kişinin özel hayatına ait fotoğraf veya videoların izinsiz olarak paylaşılması, kişisel verilerin ihlali anlamına gelir ve taciz veya müstehcenlik suçunu oluşturabilir.
Sürekli Takip ve Rahatsız Etme: Bir kişi, başka bir kişiyi sürekli olarak takip ediyor, rahatsız ediyor veya istenmeyen içerikler gönderiyorsa, bu taciz olarak kabul edilebilir.
Şantaj ve Tehdit: Bir kişi, başka birine karşı cinsel içerikli fotoğraf veya videoları yaymakla tehdit ediyorsa, bu şantaj ve taciz suçunu oluşturur.
Bu gibi durumlar, sosyal medya platformlarında oldukça yaygın olabilir ve mağdurların güvenliğini tehdit edebilir. Taciz ve müstehcenlik suçlarının önlenmesi ve bu tür davranışlara karşı hukuki yollarla mücadele edilmesi önemlidir. Bu nedenle, sosyal medya platformları kullanıcıların güvenliğini sağlamak ve taciz/müstehcenlik içeren içerikleri engellemek için gerekli politikaları ve önlemleri almalıdır.
6. SOSYAL MEDYADA ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ
Sosyal medyada özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, bir kişinin özel hayatına ait bilgileri, fotoğrafları, videoları veya diğer mahrem içerikleri izinsiz olarak paylaşması veya ifşa etmesi durumunda gerçekleşir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili maddeleri çerçevesinde değerlendirilir.
TCK’nin 134. maddesi, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, ifşa edilmesi veya kullanılmasını suç olarak tanımlar. Özellikle sosyal medya üzerinde özel bir kişinin kişisel verilerini ifşa etmek veya izinsiz olarak paylaşmak, bu suçun kapsamına girer.
Ayrıca, TCK’nin 132. maddesi, kişisel yaşamın gizliliğini ihlal suçunu düzenler. Bir kişinin özel yaşamına ait bilgi ve görüntüleri izinsiz olarak ifşa etmek veya bu bilgi ve görüntüleri kaydetmek, bu suçu oluşturur.
Sosyal medya üzerinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, genellikle başka bir kişinin rızası olmadan kişisel fotoğrafları veya videoları paylaşmak, özel mesajları ifşa etmek, kişisel konuşmaları kaydetmek veya izinsiz olarak kişisel bilgileri paylaşmak gibi eylemlerle gerçekleşir.
Bu tür suçlar, sosyal medya üzerinde oldukça yaygın olabilir ve mağdurların özel yaşamını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, kişisel yaşamın gizliliğini korumak ve bu tür suçları önlemek için hukuki önlemler alınmalıdır. Zira işlenen bu suçlar ve meydana gelen ihlaller hem cezai hem hukuki (tazminat) hem de idari sorumluluğun doğmasına sebebiyet verebilir.
HDY Hukuk & Danışmanlık olarak sosyal medya üzerinden gerçekleşen kişilik ihlalleri ve suçlar konusunda müvekkillerimize en hızlı çözümleri sağlamaktayız. Tüm soru ve sorunlarınız için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.