Velayete ilişkin verilen ilam veya tedbir kararlarına dayalı olarak yapılan çocuk teslimi işlemi, çocuğun bir ebeveynden alınarak, hakkı olan diğer ebeveyne verilmesi sürecini ifade etmektedir. Bu işlem, genellikle süreklilik arz etmeyen ve tek seferde gerçekleştirilen bir işlemdir. Yani, çocuğun teslimi tek bir eylem şeklinde gerçekleşir.
Çocuk teslimi, boşanma, ayrılık veya velayet düzenlemelerinin ardından, çocuğun bakımını üstlenecek ebeveynin belirlenmesi sürecinde önemli bir yer tutar. Bu süreçte, mahkemenin verdiği ilam veya tedbir kararı çerçevesinde, çocuğun menfaatleri ve en iyi şekilde gelişimi gözetilerek, çocuğun hangi ebeveyne teslim edileceği kararlaştırılır.
Çocuk teslimi, çoğunlukla bir kez yapılan bir işlem olsa da, bazı durumlarda belirli koşullara göre birkaç kez tekrarlanması gerekebilir. Ancak bu tekrarlamalar, her zaman çocuğun ruhsal sağlığı ve güvenliği göz önünde bulundurularak yapılır. Çocuk teslimi, aile içindeki gerilimi azaltmak ve çocuğun en az zararı görmesini sağlamak adına, kolluk güçleri veya ilgili sosyal hizmetler aracılığıyla da gerçekleştirilebilir. Bu işlem, çocuğun fiziksel, psikolojik ve duygusal sağlığını koruyacak şekilde, yasal bir çerçevede, titizlikle uygulanmalıdır.
1.Çocuk Teslimi Nedir?
Türk hukukunda çocuk teslimi, özellikle boşanma, ayrı yaşam veya velayet düzenlemeleri gibi durumlarda, çocuğun bir ebeveynden alınıp, hakkı olan diğer ebeveyne verilmesi işlemidir. Bu işlem, velayete ilişkin verilen ilam veya tedbir kararlarına dayanarak yapılır. Çocuk teslimi, çoğunlukla süreklilik arz etmeyen ve genellikle tek seferde gerçekleştirilen bir uygulamadır.
Çocuk teslimi, aile içindeki düzenin sağlanması ve çocuğun üstün yararının gözetilmesi amacıyla hukuki bir gerekliliktir. Ebeveynler arasında, özellikle boşanma sonrası, çocuğun bakımını üstlenecek ebeveynin belirlenmesi gerektiğinde, mahkeme kararları büyük bir rol oynar. Mahkeme, çocuğun en iyi şekilde yetişmesi, sağlıklı gelişimi ve psikolojik durumu için hangi ebeveynin çocuğa bakım vereceğine karar verir.
Çocuk teslimi işlemi, çocuğun ruhsal ve duygusal sağlığını en az şekilde etkileyecek biçimde yapılmaya çalışılır. Çocuğun, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan güvenliği ön planda tutulur. Eğer bir ebeveyn, mahkeme tarafından verilen çocuk teslimi kararını yerine getirmezse, diğer ebeveyn, çocuğun teslim edilmesini sağlamak için bu makale ile de belirtilecek olan yollara başvurabilir.
Bu durum, çocuğun fiziksel ve duygusal güvenliğinin tehlikeye atılmaması adına önemlidir. Bu süreçte, çocuğun duygusal ihtiyaçları, güvenliği ve sağlıklı gelişimi her şeyden önce gelir. Aile içi anlaşmazlıkların ve boşanmanın çocuğa zarar vermemesi adına, çocuk teslimi işlemi, hukuki çerçeveye uygun ve dikkatlice uygulanmalıdır.
2.Çocuğun Üstün Yararı Nedir?
Çocuğun üstün yararı ilkesi, çocuğun sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi, güvenli bir ortamda yetişmesi ve tüm haklarının korunması için temel bir rehber niteliği taşır. Bu ilke, çocuğun sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal gelişimini de gözetir. Hukuki bağlamda, çocuğun en iyi şekilde korunabilmesi ve geleceğinin güvence altına alınabilmesi için her türlü karar, çocuğun menfaatine uygun olmalıdır.
Çocuğun üstün yararı, yalnızca Medeni Kanun’da değil, tüm aile hukukunda merkezi bir kavram olarak kabul edilir ve mahkemeler tarafından verilen her türlü kararda göz önünde bulundurulur.
Türk Medeni Kanunu, çocuğun haklarının korunmasını ön planda tutarak, ebeveynlerin velayet, bakım ve eğitim sorumluluklarını belirler. Bu sorumluluklar, çocuğun gelişimi için gerekli olan tüm koşulların sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Ebeveynler arasında boşanma, ayrılık veya başka bir anlaşmazlık durumunda, çocuğun hangi ebeveynle kalacağına karar verilirken, çocuğun üstün yararının gözetilmesi esastır.
Mahkemeler, her iki ebeveynin de çocuğa yönelik bakım kapasitesini, çocuğun psikolojik ve duygusal durumunu, eğitim ihtiyaçlarını, sosyal çevresini ve yaşını değerlendirerek karar verir.
Çocuğun üstün yararı, sadece ebeveynlerin isteklerine dayalı bir tercih değil, çocuğun bütünsel gelişimi için en uygun ortamın sağlanmasını gerektirir. Bu, yalnızca çocuğun fiziksel sağlığıyla ilgili değil, aynı zamanda duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasıyla da ilgilidir.
Çocuğun psikolojik durumunun, eğitim seviyesinin, sosyal çevresinin, hatta günlük yaşantısının bir parçası haline gelen aile dinamiklerinin de bu kararlar üzerine etkisi büyüktür. Mahkemeler, çocuğun güvenliği, mutluluğu ve sağlıklı gelişimi için her türlü tedbiri alır ve gerekli durumlarda devletin ilgili kurumları devreye girer.
Çocuğun üstün yararı ilkesi, yalnızca aile içindeki anlaşmazlıkların çözülmesinde değil, aynı zamanda çocuğa yönelik ihmal, istismar veya diğer zarar verici durumların önlenmesinde de büyük bir rol oynar. Çocuk, kendi başına karar verme yetisine sahip olmadığı için, onu savunacak olan en önemli güç, bu ilkeye dayanan yasal düzenlemelerdir.
Sonuç olarak, çocuğun üstün yararı, Türk hukukunun en temel ilkelerinden biridir ve çocuğun korunması adına yapılan her türlü yasal düzenlemenin, çocuğun en sağlıklı şekilde gelişebilmesi için en uygun şartları yaratmayı amaçladığını gösterir. Bu ilke, çocuğun yalnızca aile içindeki değil, tüm toplumsal süreçlerde en iyi şekilde korunmasını ve ihtiyaçlarının en üst düzeyde karşılanmasını sağlamayı hedefler.
3.Çocuk Teslimine Nasıl Başvurulur?
Çocuk teslimi, çocuğun bir ebeveynden alınarak, hakkı olan diğer ebeveyne teslim edilmesi işlemi olarak tanımlanır. Çocuk teslimi başvurusu, genellikle boşanma veya ayrı yaşayan ebeveynler arasında çocuğun hangi ebeveynde kalacağına dair yapılan düzenlemelerde devreye girer. Çocuk teslimi işlemi, yalnızca çocuğun en iyi şekilde yetişmesi için değil, aynı zamanda ebeveynlerin hukuki haklarının korunması adına önemli bir süreçtir. Çocuk teslimine yönelik başvuru aşaması ise şu şekilde gerçekleşmektedir;
Velayeti kendisine bırakılmayan hak sahibi kişi, çocuğun teslimine ilişkin mahkeme ilamı veya tedbir kararının yükümlü tarafından yerine getirilmemesi durumunda, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü’ne başvuruda bulunabilir. Başvuru sırasında, hak sahibi, kendisiyle irtibat kurulabilecek iletişim bilgilerini Müdürlüğe bildirir ve bu bilgiler tutanak altına alınır.
Başvurunun ardından, Müdürlük yetkilileri yükümlüyle iletişime geçerek, çocuğun belirtilen gün ve saatte teslim edilmesi gerektiği süreci anlatır. Eğer yükümlüye ulaşılamazsa veya yükümlüye ulaşıldığı halde, çocuğu teslim etmeyeceğini beyan ederse ya da çocuğu belirlenen gün ve saatte teslim etmekten kaçınırsa, bu durumda teslim emri düzenlenir.
4.Teslim Emri Nedir?
Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararının uygulanabilmesi için başvuru yapıldığında, yükümlüyle her türlü iletişim aracılığıyla irtibat kurulmaya çalışılır. Eğer yükümlüyle iletişim sağlanamaz veya yükümlü, çocuğu getirmeyeceğini bildirirse ya da belirlenen gün ve saatte çocuğu teslim etmezse, müdürlük derhal yükümlüye, çocuğun kişisel ilişki kurma sürecine ilişkin bir teslim emri gönderir.
Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam Ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmeliğin 26. Maddesinde ise teslim emrinde yer alması gereken hususlar düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre,
(1) Yükümlüye gönderilen teslim emrinde yer alacak hususlar şunlardır:
a) Müdürlük tarafından belirlenen gün ve saatte çocuğu emirde belirtilen yere getirmek zorunda olduğu.
b) Çocuğu emirde belirtilen yere getirmesine engel teşkil edecek derecede haklı bir mazereti varsa teslim gününden önce müdürlüğe bildirimde bulunarak çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiği.
c) Çocuğu getirmez veya haklı mazereti nedeniyle müdürlükçe alınmasını talep etmezse, çocuğun, uzman veya öğretmen marifetiyle gerekirse kolluktan yardım alınarak ve zor kullanılmak suretiyle teslim alınacağı.
ç) Emrin gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde disiplin hapsiyle cezalandırılacağı.
d) Müdürlükçe yapılan iş ve işlemlere karşı, öğrenme veya tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu yer aile mahkemesine şikâyette bulunabileceği.
5.Çocuk Nasıl Teslim Edilir?
Çocuk teslimi süreci, çocuğun sağlıklı bir şekilde teslim edilmesini sağlamak amacıyla belirli adımlarla yürütülür. Müdürlük tarafından yapılan düzenlemeye göre, çocuğun teslimi şu şekilde gerçekleştirilir:
- İlk olarak, yükümlü, çocuğu müdürlüğün belirlediği yere getirir ve burada hak sahibine teslim edilir. Ancak, eğer yükümlü, mahkeme kararına uymayarak emri yerine getirmezse, görevli uzman veya öğretmen tarafından çocuğun bulunduğu adrese gidilir. Bu durumda, çocuk hak sahibine teslim edilir.
- Eğer çocuk teslimine ilişkin mahkeme kararının ardından hak sahibi, hükümlü ya da tutuklu olarak ceza infaz kurumuna girmişse, talep üzerine mahkeme yeni bir karar alır ve bu durumda çocuk, hak sahibine teslim edilmek üzere mahkeme kararında belirtilen kişiye teslim edilir.
- Çocuğun teslimi sırasında, özellikle çocuğun psikolojik sağlığını korumak amacıyla, çocuğun örselenmesine yol açabilecek durumların önlenmesi için uzmanlar veya öğretmenler tarafından önceden görüşmeler yapılabilir. Bu görüşmelerde, hak sahibi, yükümlü ve çocuk arasında sağlıklı bir iletişim kurulması sağlanır.
- Son olarak, tüm teslimat işlemleri, çocuğun teslim edilmesi, çocuğa ulaşılamaması veya yükümlünün emri yerine getirmemesi gibi hususlar, detaylı bir şekilde tutanak altına alınır. Bu süreç, çocuğun korunması ve hak sahibinin haklarının gözetilmesi adına büyük bir titizlikle yürütülür.
Tüm hukuki konularda danışmanlık veyahut yardım almak için HDY Hukuk & Danışmanlık’a info@hdyhukuk.com adresine mail göndererek veya +90 544 644 92 20 nolu telefondan ulaşabilirsiniz.