Ecrimisil Davası
Haziran 9, 2024Sınır Dışı Kararına İtiraz
Haziran 21, 2024Vatandaşlık Nedir?
Vatandaşlık, gerçek kişiyi devlete bağlayan siyasi ve hukuki bağdır. Tabiiyet/uyrukluk ise kişiyi ve şeyi devlete bağlayan hukuki ve siyasi bağdır. Vatandaşlık ve tabiiyet kavramları aynı şeyi ifade etmemektedir. Tabiiyet kavramı daha üst bir kavram olup şey’leri ve tüzel kişileri de kapsar. Vatandaşlık aynı zamanda siyasi bir bağ olduğundan vatandaş, ülkesinde yabancıların yararlanamadığı siyasi haklardan faydalanır yani devlet vatandaşına ülke dışında diplomatik bir himaye de sağlar.
Bir kişinin bir ülkenin vatandaşı olması, o ülkenin kanunları nezdinde belirli haklara ve ayrıcalıklara sahip olmasını sağlar ama aynı zamanda belirli yükümlülükleri de kabul etmesini gerektirir. Bu haklar ve yükümlülükler genel olarak şu şekilde sıralanabilir; oy kullanma hakkı, seçilme hakkı, seyahat özgürlüğü, devlete vergi ödeme yükümlülüğü, askerlik hizmeti gibi. Vatandaşlık, genellikle doğum, evlilik, uzun süreli ikamet veya belirli koşullar altında doğrudan başvuru yoluyla kazanılabilir veya belirli koşullar altında kaybedilebilir.
Vatandaşlık Hukuku Nedir?
Vatandaşlık hukuku, bir devletin vatandaşlık ilişkilerini düzenleyen hukuk dalına denir. Temel olarak, bu hukuk dalı bir bireyin bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olduğu ve bu bağın doğurduğu hak ve yükümlülükleri incelemektedir. Vatandaşlık hukuku, bir kişinin nasıl bir vatandaş olarak kabul edileceğini, vatandaşlık haklarının ve ayrıcalıklarının neler olduğunu, vatandaşlık kazanma ve kaybetme süreçlerini, çifte vatandaşlık durumlarını ve vatandaşların devlete karşı yükümlülüklerini kapsar. Bu hukuk dalı; temel haklar, seçme ve seçilme hakkı, mülkiyet hakları, iş bulma ve iş yapma özgürlüğü gibi birçok temel konuyu içermektedir. Her ülkenin vatandaşlık hukuku kendi özelliklerine sahiptir ve genellikle anayasal düzenlemelere dayanır.
Vatandaşlık Hukukunun Genel İlkeleri
Devletler genel olarak vatandaşlık hukukuna ilişkin hükümler getirirken, temel insan hak ve özgürlüklerini gözetmektedirler. Vatandaşlık hukukunun genel ilkeleri ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir, ancak genellikle şu temel prensiplere dayanır:
- İkamet: Vatandaşlık hukukunda bir bireyin ikamet ettiği yer önemli bir faktördür. Bir kişi genellikle doğduğu veya uzun süre ikamet ettiği ülkenin vatandaşı olarak kabul edilir.
- Doğum İlkesi: Birçok ülkede, doğum ilkesi geçerlidir. Bu ilkeye göre, bir kişi o ülkede doğduysa, otomatik olarak o ülkenin vatandaşı olur.
- Aile İlkesi: Bazı ülkelerde, ebeveynlerin vatandaşlık durumu çocuklarının vatandaşlık statüsünü etkileyebilir. Örneğin, bazı ülkelerde çocuklar, en az bir ebeveynin vatandaşıysa otomatik olarak o ülkenin vatandaşı olabilirler.
- Uygunluk ve Başvuru İlkesi: Birçok ülkede, belirli koşulları yerine getiren kişiler vatandaşlık için başvurabilirler. Bu koşullar genellikle yaş, ikamet süresi, dil yeterliliği, yasal statü gibi faktörlere dayanabilir.
- Vatandaşlık Hakkı ve İyi Niyet İlkesi: Bazı ülkeler, vatandaşlık hakkının kişinin iyi niyetine ve bağlılığına dayandığı bir ilke benimsemişlerdir. Bu ilkeye göre, bir kişinin vatandaşlık başvurusu kabul edilmeden önce, o kişinin belirli bir süre boyunca ülkeye bağlılığını ve iyi niyetini göstermesi gerekebilir.
- Çifte Vatandaşlık ve Çifte Uyruk İlkesi: Bazı ülkeler çifte vatandaşlığı veya çifte uyrukluluğu tanırken, bazıları tanımaz. Çifte vatandaşlık, bir kişinin birden fazla ülkenin vatandaşı olması anlamına gelir.
- Vatandaşlık Kaybı ve Kazanma İlkesi: Bir kişinin vatandaşlığını kaybetmesi veya başka bir ülkenin vatandaşı olması durumunda bazı hakları veya yükümlülükleri değişebilir. Bu durumlar, belirli koşullara ve yasal süreçlere tabi olabilir.
Bu ilkeler, genel olarak vatandaşlık hukukunun temelini oluşturur ve her ülkenin kendi yasal düzenlemelerine ve anayasal prensiplerine göre farklılık gösterebilir. Ancak Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi bu alanda önemli ilkeler ortaya çıkarmıştır. Anılan bu sözleşmede ortaya çıkarılan ilkelerden birkaçı özetle şu şekildedir: Genel anlamda herkesin mutlaka bir vatandaşlığının olması gerekmektedir, herkesin yalnız bir vatandaşlığının olması esas alınmıştır ve herkes vatandaşlığını değiştirmekte serbest olmalıdır.
Türk Vatandaşlık Hukukunun Kaynakları
Türk vatandaşlık hukukunun temel kaynakları şunlardır:
- Anayasa: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türk vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini belirler ve vatandaşlık konusundaki temel prensipleri içerir.
- Kanunlar: Türk Medeni Kanunu ve Türk Vatandaşlık Kanunu gibi yasalar, vatandaşlık ilişkilerini ve prosedürlerini ayrıntılı olarak düzenler.
- Yönetmelikler: Vatandaşlık hukukuyla ilgili uygulama detaylarını belirleyen yönetmelikler, ilgili bakanlık veya kurumlar tarafından çıkarılır.
- Kararlar: Yüksek Mahkemelerin (Yargıtay, Danıştay) ve Anayasa Mahkemesi’nin vatandaşlık hukukuyla ilgili verdiği kararlar, vatandaşlık hukukunun yorumlanmasında önemli bir rol oynar.
- Uluslararası Anlaşmalar: Türkiye’nin imzaladığı ve onayladığı uluslararası anlaşmalar da vatandaşlık hukukunu etkileyebilir ve bu anlaşmaların hükümleri yerel yasalara dahil edilebilir.
- İçtihatlar: Yargı organlarının (mahkemelerin) verdiği kararlar da vatandaşlık hukukunun yorumlanmasında ve gelişmesinde önemli bir kaynaktır. Bu içtihatlar, vatandaşlık hukukunun pratik uygulamasını şekillendirir.
Türk Vatandaşlığı Nasıl Kazanılır?
Türk vatandaşlığını kazanmanın çeşitli yolları vardır. Türk Vatandaşlık Kanunu’nda belirtilen temel yöntemler şunlardır:
- Doğumla Kazanma: Türkiye’de doğan bir çocuk, ebeveynlerinin vatandaşı olsun ya da olmasın, otomatik olarak Türk vatandaşı olur. Ancak, belirli koşullar altında diplomatik misyonlarda doğan çocuklar Türk vatandaşlığı kazanamazlar.
- Soy Bağıyla Kazanma: Türk vatandaşı bir anne veya babadan doğan yabancı çocuklar, belirli prosedürleri takip ederek Türk vatandaşlığına başvurabilirler.
- Başvuru Yoluyla Kazanma: Yabancılar, belirli koşulları yerine getirerek Türk vatandaşlığına başvurabilirler. Bu koşullar arasında Türkiye’de belirli bir süre ikamet etme, Türkçe bilme, sağlık kontrolünden geçme ve belirli sosyal, ekonomik veya kültürel kriterleri karşılama gibi şartlar bulunabilir. Başvuru yoluyla vatandaşlık kazanma süreci, İçişleri Bakanlığı’nın yetkilendirdiği nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine yapılan başvurularla başlar.
- Özel Durumlarla Kazanma: Türk vatandaşlığına sahip olmayan kişiler, özel koşullar altında vatandaşlık kazanabilirler. Örneğin, Türk vatandaşı olan biriyle evlenme, mülteci veya iltica statüsüne sahip olma gibi durumlar bu kategoriye girer.
Her başvuru yönteminin belirli koşulları ve prosedürleri vardır. Başvuru sürecinde gerekli belgelerin tam ve doğru bir şekilde sunulması önemlidir. Başvuru işlemleri, genellikle İçişleri Bakanlığı’nın yetkilendirdiği nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerinde gerçekleştirilir.
Türk Vatandaşlığının Doğumla Kazanılması
Türk vatandaşlığını doğum yoluyla kazanmanın koşulları ve prosedürleri şu şekildedir:
Türk Vatandaşlığı Kanunu hükümleri göz önüne alındığında evlenmenin, doğrudan vatandaşlığa bir etkisi yoktur. Bir Türk vatandaşı ile evlenmek doğrudan Türk vatandaşlığını kazanmaya sebep olmaz.(TVK m.16/1) Evlilik, yabancı uyruklu kişiye Türkiye’de ikamet etme hakkı da vermemektedir. İlgili kanunun metni gereğince, yabancı uyruklu kişinin, Türkiye vatandaşı eşi üzerinden vatandaş olabilmesi için aşağıdaki ön şartlara uygun olması gerekmektedir:
- Türk vatandaşlığı başvurusunda bulunacak olan yabancı uyruklu kişinin, en az 3 yıldan beri bir Türk vatandaşı ile evli olması ve bu evliliğin devam ediyor olması gereklidir.
- Eşlerin aile birliği içerisinde yaşıyor olması gereklidir.
- Yabancı kişinin, evlilik birliğine aykırı faaliyetlerde bulunmuyor olması gereklidir.
- Yabancı kişinin, kamu güvenliğini tehdit eden bir halinin bulunmaması gereklidir.
Yabancı uyruklu kişiler, yukarıdaki şartları taşımaları halinde yerleşim yerlerinde bulunan valiliklere, ilgili vatandaşlık başvurusunda bulunabilir. Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin vefat etmesi durumunda, yukarıdaki 2. sıradaki şart, yani eşlerin aile birliği içinde yaşıyor olması şartı aranmamaktadır. Yabancı kişi, diğer şartları taşımakta ise vatandaşlığa hak kazanabilir.
Türk Vatandaşlığının Doğum Yeri Esası İle Kazanılması
Türk vatandaşlığını doğum yeri esasıyla kazanmanın koşulları oldukça basittir. Türkiye’de doğan bir çocuk, ebeveynlerinin vatandaşı olsun ya da olmasın, otomatik olarak Türk vatandaşı olur. Bu ilkeye ise “doğum yeri esası” denir. Özetle, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında doğan her çocuk, Türk vatandaşı olarak kabul edilir.
Türk vatandaşlığını doğum yeri esasıyla kazanma prosedürü genellikle re’sen gerçekleşir ve herhangi bir başvuru gerekmez. Doğumun kaydedilmesi için çocuğun doğum yerinin nüfus müdürlüklerine bildirilmesi yeterlidir. Bu süreçte ebeveynlerin gerekli belgeleri ve kimlik bilgileri sunması gerekmektedir. Doğum kaydı yapıldıktan sonra çocuğun Türk vatandaşlığını kazandığı resmi olarak sisteme kaydedilir.
Fakat Türkiye Cumhuriyeti toprakları dışında, yabancı bir ülkede doğan çocuklar için durum biraz farklıdır. Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti’nin yurtdışındaki diplomatik temsilciliklerine doğum kaydı yapılması ve belirli prosedürlerin takip edilmesi gerekebilir. Bu prosedürler, Türk vatandaşlığını kazanma konusunda yabancı ülkelerde doğan çocuklar için belirlenmiş özel koşulları içerebilir.
Türk Vatandaşlığının Sonradan Kazanılması
Türk vatandaşlığının sonradan kazanılması, Türk Vatandaşlığı Kanununda, 9. Ve 22. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kanunun 9. Maddesinde hangi hallerde vatandaşlığın sonradan kazanılmasının mümkün olduğu açıklanmıştır. Bunlar:
- Yetkili makam kararı
- Evlat edinme
- Seçme hakkının kullanılmasıdır.
Bu hallere ek olarak 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 11 inci maddesi uyarınca Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda aynı zamanda şu şartların bulunması gerekmektedir:
- Kendi millî kanununa, vatansız ise 4721 sayılı Türk Medenî Kanununa göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak.
- Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmiş olmak.
- Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini; Türkiye’de taşınmaz mal edinmek, iş kurmak, yatırım yapmak, ticaret ve iş merkezini Türkiye’ye nakletmek, çalışma iznine tabi olarak bir iş yerinde çalışmak ve benzeri davranışlarla teyit etmiş olmak veya Türk vatandaşı ile evlenmek, ailece müracaat etmek, daha önce Türk vatandaşlığını kazanmış olan ana, baba, kardeş ya da çocuk sahibi olmak veya eğitimini Türkiye’de tamamlamak.
- Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak.
- Toplum içinde birlikte yaşamanın gerektirdiği sorumluluk duygusu ile davranarak iyi ahlak sahibi olduğunu göstermek, davranışları ile çevresine güven vermek, toplumca hoş karşılanmayan ve toplum değerlerine aykırı kötü alışkanlığı bulunmamak.
- Toplumsal yaşama uyum sağlayabilecek düzeyde Türkçe konuşabilmek.
- Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak.
- Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak.
Türk Vatandaşlığı Nasıl Kaybedilir?
Türk vatandaşlığının kaybı genel anlamda iki şekilde mümkündür:
- Seçme hakkının kullanılması yolu ile vatandaşlığın kaybı (TVK m.34 ve m.35)
- Yetkili makam kararı ile vatandaşlığın kaybı
a. Çıkma
Vatansız kalmama vb. şartlarla herkes vatandaşlıktan çıkmakta özgürdür.
b. Kaybettirme
Başlıca üç sebepten vatandaşlığı kaybettirme söz konusu olmaktadır: -Yabancı bir devletin hizmetinde bulunma -Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin hizmetinde bulunma -Yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar
c. Vatandaşlığa alınmanın iptali
TVK m. 31 uyarınca aşağıdaki şartlar gerçekleştiğinde vatandaşlığa alınmanın iptali söz konusu olur:
a- İlgilinin yetkili makam kararıyla vatandaşlığı kazanmış olması
b- İlgilinin yalan beyanda bulunması veya önemli hususları gizlemiş olması
c- Süre şartı
Türk Vatandaşlığının İspatı
TVK m.36’ya göre Türk vatandaşlığının ispatı herhangi bir şekil şartına bağlanmamıştır. Ancak vatandaşlığa karine olan birtakım resmi kayıt ve belgeler mevcuttur. İlgili kanunun yine 36. Maddesi; nüfus kayıtları, nüfus cüzdanları, pasaport veya pasaport yerine geçen belgeler ve milletlerarası aile cüzdanlarını vatandaşlığa karine teşkil eden ve sınırlı olarak sayılmış birtakım belgeleri konu alır.
Göçmen Kimdir?
5543 sayılı İskân Kanununun m.3/d’ye göre “göçmen, Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, yerleşmek amacıyla tek başına veya toplu halde Türkiye’ye gelip bu Kanun gereğince kabul olunanlardır.
5543 sayılı İskân Kanununa göre işlemleri tamamlanarak göçmen olarak kabul edilen kişilerin vatandaşlık dosyası il göç idaresi müdürlüğünce düzenlenir ve Bakanlığa gönderilir. Türk vatandaşlığını kazanmak üzere Bakanlığa gönderilen yabancının dosyası incelenir ve kişinin Türk vatandaşlığını kazanması için Bakanlar Kuruluna teklifte bulunulur. Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığı kazanılabilir.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 12 nci maddesi uyarınca:
Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak şartıyla Bakanlığın teklifi, Bakanlar Kurulunun kararı ile aşağıda belirtilen yabancılar Türk vatandaşlığını kazanabilirler. ( (d) Göçmen olarak kabul edilen kişiler. )