Ölümlü veya yaralanmalı bir trafik kazası sonrasında mağdur olan kişiler, eğer aracın sürücüsüne karşı dava açmak istemezlerse, yine de sigorta şirketine karşı dava açabilirler. Mağdurların sürücüye dava açmak istememelerinin çeşitli sebepleri olabilir. Özellikle, mağdurlar aracın sürücüsünü tanıyorsa, sürücüyü yüksek tazminatlarla karşı karşıya bırakmak istemeyebilirler. Çünkü bazen ölümlü veya yaralanmalı kazalarda, yüksek tazminat bedellerine hükmedildiğinde, bu miktarları araç sürücüsü ödeyemeyebilir. Bu durumda, araç sürücüsüne dava açmadan yalnızca sigorta şirketine başvurarak zararlar tazmin edilebilir.
Kimler Dava Açabilir?
Trafik kazası mağdurunun dava açma hakkı, iki grupta incelenebilir. Eğer mağdur hayatta ise, Borçlar Kanunu’nun 41., 45. ve 47. maddeleri gereğince, kendisi doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak mağdur vefat etmişse, onun ölümünden dolayı maddi ve manevi zarar gören yakınları – annesi, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı ve bakım ve desteğini sağlayan kişiler – tazminat talebiyle dava açma hakkına sahip olurlar. Ayrıca, mağdur ölmeden önce tazminat davası açmışsa, bu yakınlar davayı devralarak devam ettirebilirler.
Trafik Kazalarında Dava Açma Süresi Nedir?
Trafik kazalarında dava açma süresi, Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca belirlenmiştir. Bu maddeye göre, maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalar, zarar gören kişinin zararı ve failin kimliğini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Ancak, her durumda, kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren on yıl sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar. Eğer trafik kazası ceza davası gerektiriyorsa ve ceza kanunlarında daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüşse, tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarındaki zaman aşımı sürelerine göre belirlenir. Ceza kanunlarında eski ve yeni düzenlemelere göre farklı zaman aşımı süreleri söz konusu olabilir ve kazanın türüne bağlı olarak zamanaşımı süresi değişebilir.
Kazaya Sebebiyet Veren Kusurlu Aracın Şoförüne Karşı Yolcular Tazminat Davası Açabilir Mi?
Yolcuların, araç şoförüne veya araç sahibine dava açma hakları elbette vardır; ancak ailevi sebeplerle şoföre dava açmak istenmiyorsa, sigorta şirketine karşı dava açılabilir. Bu durumda, rücu şartlarının bulunmaması koşuluyla, kusurlu sürücü herhangi bir ödeme yapmadan, meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması sağlanabilir. Sigorta türüne bağlı olarak, talep edilecek zarar türü değişiklik gösterebilir. Çünkü İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın kapsamları farklıdır ve Zorunlu Ferdi Koltuk Sigortası da belirli zararları karşılamaktadır.
Sigorta Şirketine Başvuru Yapmak Zorunlu Mu?
Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında zarar gören kişiler, kazaya neden olan aracın sigorta şirketi, aracın ruhsat sahibi/işletmecisi ve sürücüsünden çeşitli tazminat kalemleri talep edebilirler. Kanun koyucu, sıkça karşılaşılan bu tür kazalar sonucunda oluşan zararların giderilmesi amacıyla bazı düzenlemeler yapmıştır. Trafik kazası nedeniyle zararların tazmin edilebilmesi için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ndaki son değişiklikler, zarar görenlerin dava açmadan önce trafik sigortasına başvuru yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Bu düzenleme gereği, zararların tazmin edilmesi için belirli işlemlerin yapılması ve önce sigortaya başvurulması gerekmektedir.
Sigorta Şirketine Nasıl Başvuru Yapılır?
Trafik sigortası, sosyal ve hukuk devleti ilkesi doğrultusunda, zarar gören kişilerin maddi ve manevi zararlarını karşılamak amacıyla düzenlenen, sosyal yarar ön planda tutulan bir uygulamadır. Trafik sigortası, trafik kazaları sonucu oluşan yaralanmalar için tedavi ve hastane masraflarını, iş gücü kayıplarını, ölüm ve kaza sonucunda meydana gelen maddi zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Zorunlu trafik sigortası ise yalnızca maddi zararları karşılamaktadır.
Trafik kazası sonucunda zarar gören kişiler, meydana gelen zararlarını belirten bir dilekçe ile trafik sigortasına başvurmalıdır. Bu başvuru noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü posta ile yapılabilir. Başvuruya, kaza tespit tutanağı veya bilirkişi raporu, tedavi masraflarına ait faturalar, kazanın durumuna göre gerekli diğer belgeler ve hak sahibinin kişisel bilgileri ile banka bilgileri eklenmelidir. Ayrıca, zarar görenin talep ettiği zararların, sigorta poliçesinin kapsamına girmesi gerekmektedir.
Sigorta şirketi, başvurudan itibaren 15 gün içinde hak sahibine yanıt vermek zorundadır. Ancak, sigorta şirketi 15 gün içerisinde cevap vermez veya talepleri karşılamazsa, zarar gören kişi dava açma veya sigorta tahkim komisyonuna başvurma hakkına sahip olur.